EgitimTube.Net
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

EgitimTube.Net


 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Merhaba Baba

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
yakan531
Moderatör
Moderatör
yakan531


Zodyak Yay Mesaj Sayısı : 207
çin astrolojisi Domuz
Kayıt tarihi : 16/11/09
Yaş : 28
celebimutfak.com

Merhaba Baba Empty
MesajKonu: Merhaba Baba   Merhaba Baba Icon_minitimeSalı Şub. 16, 2010 8:05 pm

Ezanın o tatlı nağmesi gecenin henüz uyku mahmuru
sessizliğinde yüreklere işliyordu. Kurtuluş, namaza yürüyüş için sabah
uykusundan vazgeçme imzasıyla vize alıyordu. Kuşların o narin
cıvıltıları kulaklarda zikrin en tatlı nağmeleri gibi çınlıyordu.
Divana durmanın

Ezanın
o tatlı nağmesi gecenin henüz uyku mahmuru sessizliğinde yüreklere
işliyordu. Kurtuluş, namaza yürüyüş için sabah uykusundan vazgeçme
imzasıyla vize alıyordu. Kuşların o narin cıvıltıları kulaklarda zikrin
en tatlı nağmeleri gibi çınlıyordu. Divana durmanın engin huzuru
kalbimde bir meltem gibi esiyordu.
Sağ ve solumdaki meleklerin
aydınlık sunan tebessümlerini hissettiğim dinginleşmiş gönlümün
masumluğuyla ellerimi Rabbimin yüzüne doğru uzattım. En içten
samimiyetimle yalvardım. “Rabbim sen affeden ve bağışlayansın. Rahmeti
azabına galip gelensin. Lutfetmezsen cennetine yol bulacak yok. Galip
gelen merhametinle yargıla sevgili babamı!”
Ellerim düşmüş, gözlerimden yaşlar boşanmıştı. Babamın siluetinin yansıdığı duvara baktım.
-Baba, babacığım sen yaşıyorsun!
-Ölüm,
beden tohumunun daha gürbüz, dayanaklı ve sürekli olarak ayakta
durabileceği ahiret bahçesinde boy vermesi için toprağa ekilmesinden
başka bir şey değildir. Ölümüme değil, dünya tarlasına attığım
tohumların zayıflığı sonucu dinçliğimi kaybedişime üzül. Bundan dolayı
da ibadet, infak ve hayırla ahirette boy verecek tohumumu gıdalandır ki
sağlığını kaybetmesin.
-Senden ayrı oluşuma dayanamıyorum, firakın hüznü bir keder anaforunda beni boğmakta.
Ellerimi
hasret duyduğum babamın yüzüne doğru uzattım. Yavaşça görüntüsü
çekiliyordu. Biraz sonra duvarın o soğuk benzinden başka bir şey
kalmadı.
Aydınlık kayboldu.
Bugün babalar günü, acının bağrıma hançer gibi saplandığı ve sızısının damarlarımın en ücra köşelerine gün.
Güneş
sanki acıma ortak olmak istercesine hararetli bir güne başlamanın
seherinde başını bulutların ardından çıkarmak istemiyordu.
-Hey oğlum işine baksana! Daldın yine. Âşık mısın yoksa Karadeniz'de gemilerin mi battı?
-Yok be baba ne aşkı, ne gemisi ne hüznü… Üniversite sonucunu düşünüyorum. Ne olacak, ne yapacağım diye endişeliyim.
Benim
hüznüme ortak olan babam karşıdan gelen arabayı fark etmemişti.
Çarpılmasına ramak kala bir çita çevikliğiyle fırlayarak kendisini
arabanın tamponlarından kurtardım. Yüzünün rengi solmuştu. “Az kalsın
dünya misafirliğimiz sona eriyordu.
Latife yapacak günümdeydim. Bu sözün üzerine:
-Yok be baba beni evermeden bu dünyadan kaçacağını mı sandın? Bırakmam seni!
Tebessümü hala gözlerimde.
Seherin
sessizliği ve serinliğinde kapıyı çekip dışarı çıktım. Hafif bir
rüzgârın tatlı okşayışının eşliğinde yürümeye başlamıştım.
Ama
birden kendimi Fırat nehri kenarında nefes nefes kalmasına rağmen,
koşmasını sürdüren babamın kucağında buldum. Annem arkada yetişmeye
çalışıyordu. Lakin yetişmesi ne mümkün…
Fırat’ın karşısında heybetli
bir şekilde Birecik Kalesi duruyordu. Kale şaşkın gözlerle, kucağında
bebekle koşan adama bakıyordu.
“Ölme oğlum ölme e mi? Az kaldı seni doktora yetiştireceğim.”
Nefesim kesilmişti. Sanki o anı babamın yerine ben yaşıyormuşum gibi ayaklarım farkında olmadan hızlanmıştı.
Mersin
mezarlığı yeşilliğin boy verdiği bir bahçe gibiydi. Kim bilir kaç defa
tükenen bedenleri ebedi istirahat hanelerine yerleştirmek için
gelmişimdir. Ama bana en garip geleni babamın ölmeden satın aldığı
mezarını kendisiyle ziyaret ederek yaşayan bedenindeki ruhuna Fatiha
okuduğum günkü ziyaretimdir.
-Bak oğlum nasıl manzarası iyi mi?
-Ya baba insan içinde olunca dışın ne önemi var?
-Öyle deme. Mezarın manzarasının güzelliği görülürlülüğüyle alakalıdır. Her geçen bir Fatiha ile ruhumuzu şenlendirir.
Mezarlığın
girişi dinler arası diyalogun sessizice sergilendiği bir açık alan
müzesini andırıyordu. Yolun sol kenarında Yahudi, Hrıstiyan,
Ermenilerin mezarları haç işaretiyle gelenleri kutsamaya hazır bir
şekilde sıralanmıştı.
Sağ tarafta ise ruhun ölümsüzlüğüne, sonsuz
yaşamın enerjisine olan sadakatin göstergesi olarak taşlardan gönüllere
yansıyan “Ruhuna Fatiha” lar birer kelebek gibi gözlerde uçuşuyordu.
Lahuti
atmosferin rüzgarı ruhun üzerinde bir yük gibi duran nefis elbisesini
silkeleyerek ölümsüzlük vadisine fırlatıyordu. Ruh dinginleşiyordu,
nefsin ağırlığından ve dünyevileşme hırsından kurtulunca.
Huzurun
damarlarda sakince estiği bir ruh mevsimini yaşayan bedenimle yürürken
“Ruhuna Fatiha” kelebeğinin kanatlarının hemen altında babamın ismini
görünce büyü dalgalarla alabora olan gemiler gibi ruhumun bedenimde
sarsıldığını hissettim.
Ebedi uykularına dalan insanların üstüne çektikleri topraktan yorganına sarılarak “Babam!” dedim.
-Merhaba
baba ben geldim. Babalar gününde bir kelebeğin kanadına yüklediğim
Fatiha’yı hediyem olarak kabul et. Seni seviyorum babacığım…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.egitimtube.net
[B.C.A]Mr.UniqUe
Co-Admin
Co-Admin
[B.C.A]Mr.UniqUe


Zodyak Balık Mesaj Sayısı : 113
çin astrolojisi Keçi
Kayıt tarihi : 06/10/09
Yaş : 33

Cüzdan
Seviye Seviye:
Merhaba Baba Imgleft0/0Merhaba Baba Emptybarbleue  (0/0)
Altın Altın:
Merhaba Baba Empty
MesajKonu: Geri: Merhaba Baba   Merhaba Baba Icon_minitimePaz Şub. 21, 2010 12:01 pm

paylaşım için saol
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://forum.egitimtube.net
 
Merhaba Baba
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
EgitimTube.Net :: Genel Kültür :: Dini Bilgiler-
Buraya geçin: