Zekeriyya (a.s.) son derece cömerti ve kendi el emeği ile maişetini temin ederdi. Bir keresinde bir inşaat işinde çalışıyordu. Çalışma arasında ancak kendisine yetecek kadar ekmek getirdiler.
Zekeriyya (a.s.) kendisine verilen ekmeği yerken yanına başkaları da geldi. Zekeriyya (a.s.) onları yemeğe dâvet etmedi. Onun cömertliğini bildikleri için gelenler bu tutuma şaştılar. Zekeriyya (a.s.) ekmeğini bitirdikten sonra şu açıklamayı yaptı:
'Ben burada gündelikle çalışıyorum. Bana düşen işi gereği gibi yapabilmem için bu ekmeği verdiler. Aldığım ekmeği hep beraber yesek size de bana da yetmeyecek. Ve ben verimli şekilde çalışamayacağım. İş sahiplerinin hakkı üzerimde kalacak. İşte bunun için sizi yemeğime dâvet etmedim.'
Hakperest bir insan Allah Teâlâ'nın bahşettiği nûr ile böyle ince düşünür. Yemeğe dâvet bir fazilet ise işinde gereği gibi çalışmak da bir farzdır. İşinde zayıflık farzda noksanlık iken dâveti terk etmek fazilette noksanlıktır.